ara vermek

Turkish-English Translation

  1. Verb to intermit
  2. Verb to interrupt
  3. Verb to recess
  4. Verb to give time off
  5. Verb to make a break
  6. Verb to take a break
  7. Verb to break
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

amortismana ara vermek
to interrupt depreciation Verb
bir duruşmaya ara vermek
to suspend a hearing Verb
bir gazetenin yayınına ara vermek
to suspend a newspaper Verb
bir saatlik ara vermek
to adjourn for an hour Verb
bir saatlik ara vermek
to recess for an hour Verb
bir yayıma ara vermek
to suspend a publication Verb
birşey için ara vermek
to break for something Verb
borçlarını ödemeye ara vermek
to suspend payment of one's debts Verb
çalışmaya ara vermek
to break off from work Verb
çarpışmalara ara vermek
to suspend hostilities Verb
diplomatik ilişkilere ara vermek
to suspend diplomatic relations Verb
görüşmelere ara vermek
to break off negotiations Verb
işe ara vermek
to suspend work Verb
müzakerelere ara vermek
to break off negotiations Verb
oturuma ara vermek
to take a recess Verb
yarım saat ara vermek
to break off for half an hour Verb
yolculuğa ara vermek
to break a journey Verb
yolculuğuna Ankara'da ara vermek
to break one's journey at ankara Verb
yolculuğuna ara vermek
to break one's journey Verb
yolculuğuna ara vermek
to interrupt one's journey Verb
zaman aşımı süresine ara vermek
to interrupt a statutory limitation Verb
zamanaşımına ara vermek
to lift the bar Verb
zamanaşımına ara vermek
to save the statue of limitations Verb
zamanaşımına ara vermek askıya almak
to saving the statuke of limitations Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database